Çocukların zayıflıklarının yanı sıra güçlerinin de bilinmesi hem onların oldukları gibi kabul edilmesini hem de bu güçlü yanlardan yararlandıklarını görmelerini sağlayacaktır. Olumlu özellikleri desteklenerek iş birliği yapılması halinde gençlerle ortak bir ruhsal alan oluşturularak; güven ilişkisi içinde sıkıntılarını, hayallerini, korkularını, coşkularını paylaşabilmek adına avantaj oluşturacaktır.
Dallape’ in (1988) yaptığı bir araştırmanın sonuçları da, çocukların şu konularda potansiyellerinin olduğunu ortaya koymuştur.
-Öğrenme arzusu, “eğitim” alma hevesi,
-Hayatta kalma bilgisi,
-Zorluklara göğüs germenin yada uyum sağlamanın verdiği deneyim,
– Bireysel olarak ve grup halinde kendilerini örgütleme yeteneği,
-Grup içinde dayanışma ve arkadaşlık,
-Diğer yoksullarla dayanışma,
-Her tür işi yapma isteği,
-Hoşca vakit geçirmede yaratıcılık.
Görüldüğü gibi ergenlik dönemi yalnız olumsuzlukları barındıran zorlu bir süreç olmasının ötesinde; olumlu özellikleri de içinde barındıran bir süreçtir. Biz yetişkinlere düşen; olumsuz özelliklerin doğal gelişim süreci içerisinde düzelebileceğini bilerek hareket etmek ve destek olmak sorumluluğumuzu yerine getirmektir. Önemli karışıklıklar veya aşılması zor sorunlar yaşandığı durumlarla karşılaştığımızda da profesyonel destek ve danışmanlıkla yardım alabileceğimizi bilmektir.
Ergen ve gencin tutumu yanlış olduğunda bile hatırlanması gereken ; onun bizleri örnek alarak, sevgi ve desteğimizle gelişimini tamamlayacağıdır.
Çocuk ve gençlerle yapılan çalışmalarda, onlarla kamera, not defteri gibi bir şey olmaksızın sadece sohbet etmek iletişim kurmanın en etkili yolu olmuştur.
Speak Your Mind