Keşke İyi ki Dengesi


Kişisel gelişimde bazen içine düştüğümüz, zor gelen bir durumun işlendiği bir konuşma, bir yazı, bir anı aydınlatır yolumuzu. Nabatcanı’nın konuğuyla yaptığı bu söyleşi aslında birçoğumuz için haklı bulduğumuz farklı bir bakış açısı oluşturuyor. Kim bilir içimize baktığımızda benzeri durumları fark edecek ve belki de bakış açımızı değiştireceğiz.
Adam bir yabancı tarafından bu denli anlaşılmış olmaktan şaşkın;
-Evet ! Keşke yapmasaydım dediğim öyle çok şey varki. Takılıp kaldığım ama yine de ders çıkarıp önüme bakamadığım oluyor.
…….
Gülümsüyordu başını öne sallayarak yaşlı kadın. Bilgece bakan küçük gözlerinde, tanıdık bir durumu izleyen görmüş geçirmişlikle.
-Önce kendi çözümünü ara bakalım. En çok odur işe yarayacak olan. Fark ettiği yanlışa kendi çözümünü bulmak ertelenmeyecek bir iştir oğul.
……..
–   Bilemiyorum yok. Nasıl kurtulacağım?
–   Denge
–   Neyin dengesi?
–   “Keşke yapmasaydım, keşke yapsaydım” dediklerinize  karşılık  “ İyi ki  yapmışım” dediklerinizin dengesi. Deneyin “Keşke” eksiklik uyandırırken, ezerken, üzerken;  “ iyi ki” övünçlüdür, sevindirir, çoğaltır.
Oturdular yan yana içlerinde konuşup birbirlerine susarak…
–   Bir daha ki gelişinizde kapıyı tıklatırken bu günü gülümseyerek hatırlayacağımızı umuyorum.
Yaşlı kadın konuğuna sundurmanın merdivenlerine kadar eşlik etti. Konuşmadan vedalaştılar.
Adam merdivenin bitiminde durup döndü. Nabatcanı ardından bakıyordu konuğunun.
-Bu koku … ?
-Reyhan kokusu. Dağlardan geliyor.
– ……
-Akşamın dinginliğinde köyden gelen köpek sesleri ve yaşlı kestane ağacından dağılan kuş sesleri duyuluyordu.

 

Share this article!

Speak Your Mind

*

css.php