Kadın eğitim, aile, gelenekler, ekonomi, sosyal alan, iş dünyası, fiziksel koşullar, sağlık gibi bir çok konuda görünür görünmez sorunla karşı karşıyadır.
Bunların başında psiko-sosyal sorunlar geliyor. Toplumsal değer yargırayla yok sayılan, ikincil konumda görülen, destekçi, yardımcı sayılan kadın için varlığını kimliğini ortaya koymak ve kabul ettirmek başlı başına bir uğraş oluyor. Yani aynı zamanda doğan bir erkek ve kız çocuğu düşündüğümüzde hayat yolunda yarışa erkek çocuğa oranla beş sıfır geriden başlıyor birçok yerde.
Yaşamındaki koşulların zorluğu iş yaşamında fiziksel koşulların ağırlığı biçiminde sürüyor, eğitim koşullarında da. Örneğin bilim kadını kavramı hala yaygın değil. Bilim insanı yeni yeni kullanılır oldu. Bilim adamı denir genel olarak. Bu genelleme içerisinde bile kadın cinsiyetinin varlığının yok sayıldığını görürüyoruz.
Fizyolojik, psikolojik sorunlar. Hem evde hem iş de çalışan kadının dinlenme şansı olmaması tek başına yıpratıcıdır. Geleneksel rolleri çerçevesinde de yapacaklarının bulunması gibi nedenlerle sürekli yorgun ve stres altında kalan kadın bir de cins ayrımcı yaklaşımlara hedef olunca somatik rahatsızlıklarla birlikte ya da tek başına psikolojik sıkıntılar baş göstermektedir.
Mesleki riskler, özellikle gebelik ve sonrasındaki dönemlerinde çok daha yoğun olmaktadır. Bazı iş kollarında görev riski tazminatı kapsamından bile yararlandırılmamaktadırlar. Bulaşıcı hastalıklardan korunamama, bazı özel günlerinde ek dinlenme şansı bulamama gibi durumlar baskı, gerilim ve tahammülsüzlüğe neden olmaktadır.
Ekonomik bağımsızlığın olmayışı da ekonomik baskıları beraberinde getirmektedir. Şiddete maruz kalmaları da başlı başına ruhsal ve bedensel bütünlüğü zedeleyici hatta yaşamı tehdit edici özellikler içermektedir.
Speak Your Mind