Komşuluk ilişkileri konusunda yakındığım, kimse selam vermiyor diye içerlediğim zamanları hatırlıyorum. Üç ay süresince yeni taşındığım apartman dairesinde hiçbir komşumun gelmemesi kendimi o bölgeye yabancı hissetmeme neden olmuş, yalnızca bana mı böyle davranıyorlar kaygısı oluşturmuştu.
Bugün gülümseyerek hatırlıyorum Kırk dakikamı alan bir komşu ziyaret turu gerçekleştirmiştim. Kapıları çalıyor falan dairede oturuyorum, hiç karşılaşamıyoruz, selam vermek istedim” dediğimi. Komşularımın önce şaşkınlıkla, ardından sevinçle karşıladıklarına tanık oldum. Uzun süre sadece birkaç komşum olumlu karşılık verdi.Şimdi mi durum ne? Beş yıldır oturduğum binada diğerlerinin nasıl davrandığına aldırmaksızın kendi kişiliğime, kendi bakış açıma uygun bir yol oluşturdum. Kendiliğinden karşılaşma, selamlaşma bir iki komşumla özel sohbet dışında ayda bir gün “Komşu Günüm” adını verdiğim bir süre ayırıyorum. Yaşlı, hamile, doğum yapan, hasta olan komşularıma uğruyor, özel zamanlarda da konu odaklı görüşmeler yapıyorum. Örneğin; zili çalıp “Çocukların karnesi nasıl?” diye soruyor, komşum çocukları kutluyorum. Gidemediğim bir davet veya ortak yapılan bir paylaşıma ilişkin komşu günümde ziyarette bulunuyorum.
Böylece bana uygun zamanda, bana uygun biçimiyle komşularımla iletişim sağlamış oluyorum. Bazı günlerse iş dönüşü çocukları parkta oynarken, kenarda oturan komşularımın keyfine katılıyor, çekirdek ve esprilerine ortak oluyorum.
O kısa anlarda yaşadığım sıcaklık ve paylaşım onlarla aynı muhitin insanı olma duygumu pekiştiriyor, yalnızlaşma yerine çoğalmanın bütünlüğünü hissediyorum. Bu benim çözümüm, bana uyanı yapıyorum. Rastlamışsam yeni taşınan birine “Falan kat, falan numaradayım. İhtiyacınız olursa 3 saat evdeyim ” diyebiliyorum. Onlar sevinerek kabul ediyor. Hiç ihtiyaçları olmadı ama her defasında beni çok rahatlattı. İletişime hazır bulunmak benim toplumsal yakınmalarımın azalmasını sağladı. Komşuluk ilişkisi bir örnekti. Bana uyan yolu bulmaktı.
İnanıyorum ki; her birimiz sosyal yaşamda ilişkiler yozlaştı, koptu diye yakınmak yerine kişisel olarak yakındığımız konuda “Ben ne yapabilirim” diye sorgularken birçok örnek tutumlar oluşturabiliriz.
Yeter ki, yakınmak yerine bir şeyler yapmayı isteyelim.
18.06.2012 Pazartesi
Speak Your Mind