Down Sendromlu insanlarımızın kromozom sayıları değil gülümseyen ışıklı gözleridir önemli olan.
Gerçek dostlar ; Güler, dokunur, paylaşır kederi neşeyi, gözlerinin içine bakar dostunun iyi ki varsın der.
Gerçek dostlar; Karşıdakinin kusuruna değil varlığına odaklıdır.
21 Mart tarihi Birleşmiş Milletler tarafından “Down Sendromlular Günü” olarak belirlenmiştir ve uluslar arası düzeyde konuya ilişkin araştırmalar sürdürülmektedir. Bir gün vererek varlıklarını her birini önemsediğimizi gösterebilir miyiz zor elbette.
Bireysel olarak yapabileceğimiz bir şey var ama. Etrafımızda down sendromlu olanları önemsemek ve onlarla iletişim kurmak.
Bazen bir gülümseyiş, bir selam bile duygu dolu temiz dünyalarında fark yaratacak dostlukla çoğaltacaktır onları.
Down Sendromlu bireylerde 21.inci kromozom çiftinde fazladan bir kromozom olduğu bilinmektedir. 3 tane olan bu kromozom dizisi bireyin fiziksel ve zihinsel özelliklerini etkilemekte ve gelişim geriliğine yol açmaktadır. Ayrık gözleri yuvarlak yüz hatları ve açık ten renkleri nedeniyle Moğollara benzedikleri için mongolism diye de adlandırılmaktadır.
Down sendromuna sebep olan faktörlerin neler olduğu henüz tam olarak bilinmemektedir.
Bilinen önemli bir ayrıntı down sendromunun bir hastalık değil, genetik bir farklılık olduğudur down sendromunu iyileştirecek veya yok edecek bir tıbbi tedavi de henüz yoktur. Vücut dirençleri düşük olduğu için tıbbi destek zorunludur ve yaşama uyum sağlamalarına yardımı olacak yollar ise terapi ve eğitimdir.
Küçük yaşta desteklenen, özel eğitim sağlanan down sendromluların topluma uyum sağlayarak günlük yaşantılarını sürdürmeleri başarılabilir bir durumdur.
Unutulmamalıdır ki: Down sendromlu olmak kendi seçimleri değildi, oysa onları önemsemek, dostluk kurmak, yardıma hazır olduğumuzu ifade etmek bir seçimdir. Rehabilitasyonları ve kişisel gelişimlerinin eğitimle desteklenmesi dışında ailelerine ve down sendromlu bireylere pozitif yaklaşımlar önemli fark yaratır ve destek sağlayıcıdır.
Speak Your Mind