Annelik Olgusu

Annelik olgusu kaynağını fizyolojik yapısındaki olağanüstü değişimden almaktadır.

Anne olmayı sağlayan rahim; ya da Latince adıyla bilinen uterus üremenin, gebeliğin gerçekleştiği ve yalnız dişilerde olan bir organdır.  Bebeğin büyüyüp geliştiği ve gebeliğin sonlanmasında da bebeğin doğumunu sağlayıcı göreve sahip özelliktedir.
Ters çevrilmiş bir yumruğa ve ya  armuta benzetilir. Normal zamanda  5-6 cm uzunluğu,  4 cm genişliği olduğu bilinir. Ağırlığı da 40-50 gr. civarında olarak yer alır fizyoloji bilgilerinde. Böyle bir organın büyüdüğünü ve yaklaşık  3000 gramlık bir bebeği taşıyacak hale geldiğini düşündüğümüzde nasıl olağanüstü bir durumla karşı karşıya olduğumuzu fark ederiz. Bu kadar esnek ve yumuşak bir organın gebelik süresinde dışarıdan gelen herhangi bir darbeye karşı kasılıp sertleşerek  içindeki bebeği koruduğunu da hesaba katmalıyız. Gebelik süresince hormonların değişip süt oluşumunu biçimlendiren bir değişimi de eklediğimizde aslında anneliğin ne denli  güçlü bir çabayı taşıdığını açıkça söyleyebiliriz. Ayrıca doğum sırasında kasıntılarla bebeğin dünyaya gelmesinde çok önemli işlevi olan bu organın doğumdan yaklaşık 10 gün sonra yeniden toparlanıp 60-70 gram boyutuna gerilemesi de ayrı bir sürprizdir.

Anne sevgisi
Yaşamın bütünlüğünde annelik sevgisini önemli kılan bir çok faktör sadece fizyolojik olarak değil aynı zamanda psikolojik olarak ta ortadadır. Bebeğin ve çocuğun hayata hazırlanmak için en çok anneye ihtiyaç duymasıdır, işbirliğidir belki bu sevgiyi çoğaltan. Gebelik ve doğum sürecinin zorluğu düşünülürse, bir evladı kendinden daha çok önemsemektir analığı önemli kılan.
Olağanüstü çabalarla üretmekten, büyütmekten tüm zorluklara karşın vazgeçmeyiştir analığı saygın kılan.  Her çocuğuna sevgiyle bakmasıdır belki sevgiyi çoğaltan. Belkıp i de bir mucizevi yenilenme ve çoğalma nedeniyle tabiata  denk tutulmasıdır kutsallaştıran.
Doğurganlık ve inancın bütünleşmesidir beklide “Tabiat Ana” denilerek, tabiatın ve ananın birbirine benzetilmesi . Belki de kutsallığı ve saygıyı sağlayanda bu tanımlamalar, tamlamalardır. Ne olursa olsun sağlayan; her evlat anasının gözünde bulur o kutsallığın sevgi olarak kendisine aktığını. Annenin çocuğuna olan sevgisini anlatan Azerbaycan Edebiyatına ait bir deme, söylence vardır. Kirpinin yavrusu yuvarlanıp düşmüş, kirpi “Booy! Anan gurban olsun pambuğ canına” diyerek telaşını belirtmiş. Kirpiye yavrusunun pamuk gibi görünmesi, anne olana yavrusunun özel, değerli ve korunası olduğunu  anlatan bir örnektir.
Evlat için de anne farklıdır.
Psikolojik açıdan anasının besleyen büyüten olmasından daha özel bir durum var her evlat için; yaşama hazırlanırken, evrenle ve başkalarıyla ilişkiler kurmasında aracıdır annesi.
Bir evlat için yaşam boyunca tanışık olduğu ilk ses, ilk sıcaklık, ilk koku annesine aittir. En önce tanıdığı, en çok alıştığı, kucağında güven hissettiğidir. Bir evlat için annesi; kişisel gelişim ve olgunlaşma süresince hatırlamadığı dönemi de dahil  unuttuğu bir çok önemli ayrıntıyı hatırlayan bir tanıktır.
Evlat için;  yaşamı boyunca; her durumda ve her zaman herkesten çok sevecek biridir annesi.
Evlat için;  yaşamı boyunca; her durumda ve her zaman herkesten çok sevecek biridir annesi.
Son derece güzel bir ilişkiden anne evlat arasındaki sevgiden söz ederken “ Her şeyin fazlası zarardır ifadesini hatırlatmak isterim. Anneden ayrılmadan yavru kuşun uçmayı, bir başına beslenmeyi öğrenemeyeceği gibi; çocuk, genç ve bazen da erişkin annesinden ayrılarak kendi benliğini, kişiliğini bulacaktır. Annenin sevgisi bağımlılığa dönüşmemelidir. Ayrışma sürecine farklı nedenlerle izin veremeyen annelerin aşırı sevgisinin, ilgisinin yararlı değil zararlı olduğu bilinmelidir.
Aynı biçimde annesinden ayrılamamış bir bireyin kadın olsun erkek olsun  eşiyle sağlıklı bağlar kurmakta ve kendi ailesini oluşturma sürecindeki rollerini yerine getirmekte sıkıntılar yaşayacağı bilinmelidir.
Anne ve evlat sevgisinde de bağımsız destekleyici, birbirini tamamlayan ve çoğaltan bir ilişki olması sevginin sürmesi huzurun sevinçle yaşanması anlamını taşıyacaktır.
Anneler gününe ilişkin önemli bir ayrıntıyı da vurgulamak isterim.  Sadece kendi annelerimizi  değil; başta evladını kaybetmiş olan anneleri, komşularımız, dostlarımız olan anneleri  kısacası karşılaşılan her anneyi kutlamak önemlidir, anlamlıdır.