Engellilere Kurumsal Destek

Türkiye’de 9, 5 milyonun üstünde engelli birey bulunduğu biliniyor. Gelir seviyesi yüksek olan ülkelerde engelli birey sayısının daha az olduğu karşılaştırmalar sonucu tespit edilmiş durumdadır.
Engellilik gerek bedensel gerek zihinsel olsun insanlığın ortak sorunudur.
Dünyada, engelliler konusu evrensel normlara oturtulmuş ve devletlere bu alanda önemli sorumluluklar yüklenmiştir. Türkiye’de engelli vatandaşlarımızın hakları,  gerek Anayasal olarak gerek çeşitli yasalar ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmaya çalışılmıştır.
07.07.2005 tarihinde 5378 sayılı Özürlüler Kanunu yürürlüğe girmiş,
3194 Sayılı İmar kanunu, 5216 Sayılı Büyükşehir
Belediyesi ve 5395 Sayılı Belediye kanunları,
5302 Sayılı Özel İdare Kanunları v.b.
5510 sayılı Kanunla kadın çalışanlara tanınan önemli bir hak engelli-malul çocuğu bulunan annelerin daha erken yaşta emekli olabilmeleridir.
Kanunlar çerçevesinde engelliler lehine çeşitli düzenlemeler yapılmış fakat bunlar yeterli ve ihtiyacı karşılayacak düzeye ulaşamamıştır.
Gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerek Sağlık bakanlığı kapsamında Eğitim ve Rehabilitasyon merkezleri bulunmakla birlikte gerek kapasite gerekse donanım olarak yetersiz olduğu bilinmektedir. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerince yürütülen destek çalışmaları da geliştirilmeye muhtaç durumdadır.

Sosyal hayatın çeşitli alanlarında, engelli vatandaşlarımızın gereksinimlerine göre düzenlemelerin yapılması bu kanunlar çerçevesinde belediyelerin sorumluluğunda bulunmaktadır. Bu konuda yine uluslararası ve ulusal kararlar, standartlar olmasına karşın önemli eksiklikler bulunduğu bilinmektedir.
Koşullar sağlandığında engellilerin de diğer insanlar gibi normal bir hayat yaşayacağı bir gerçektir. Biliyoruz ki engelliler, fiziki koşulların iyileştirilmesini, parklarda, sokaklarda yürüyebilmeyi, sanatsal ve sosyal aktivitelere katılmayı, seyahat edebilmeyi, spor yapabilmeyi, sinemaya, tiyatroya gidebilmeyi en az sağlam insanlar kadar istemektedirler ve buna da hakları vardır.
TOPLUMSAL YAKLAŞIMLAR
Engellerinin nerede olduğu, sebebi ve düzeyi ne olursa olsun engelliler, tüm vatandaşlar ile aynı temel haklara sahiptir. Bu hakların başında onurlu yaşama hakkı gelir. Toplumun diğer fertleri gibi olabildiğince rahat ve huzurlu yaşam hakkına doğuştan sahiptirler.
Sosyal devlet ilkesinin gereği olarak. Nüfusumuzun önemli bölümünü oluşturan engellilerin, sorunlarına çözüm üretmek, toplumsal yaşamda etkinlik alanlarını genişletmek, daha iyi yaşam koşulları sağlamak temel yaklaşım olmak zorundadır. Bu çerçevede; bir başkasının yardım ve desteğine muhtaç engellilerin ailelerine maaş bağlanarak ihtiyaçlarının giderilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Sosyal güvenliği olmayan mağdur durumdaki engellilerin temel ihtiyaçları ile protez, tekerlekli sandalye, fizik tedavi ilaç gibi giderleri de karşılanmaya çalışılmaktadır.
Engellilerin de aktif olarak hayata katılmaları yaşamanın gereğidir. Oyunlar oynamaları, eğlenmeleri, eğitim görmeleri, hayatlarını sürdürebilmeleri için çalışmaları ve gelir sağlamaları gerekir Engellilerin iş sahibi olmalarına yönelik istihdam programları ve mesleki eğitim programları oluşturulması gereklidir. Toplumsal sorumluluk çerçevesinde var olan kurumlar özel programlar geliştirse de uygulanmasında yardımcı olmak zorundayız. Kanunlarımız, işyerlerinde çalışan her yüz işçiden ikisinin sakat işçi olmasını zorunlu kılmıştır. Manevi değerlerle yardımlaşma ve dayanışma duygusuna sahip Türk toplumunda engellilere sahip çıkılması konusu hep önemsenmiştir ama yeterince planlı ve programlı yaklaşımlara ihtiyaç vardır.

Share this article!

Speak Your Mind

*

css.php