Hayatın Bilgeliği Herkesin Hakkıdır

Tarih : 2014.02.10 23:38:20
Psikoterapist, yaşam koçu ve yazar: 3 mesleği aynı anda yürüten Nurdan Yoldaş Hanımefendi’nin konuğu oldum.

Orhan Veli Cansever – Elbe-Express / İzmir

“Evlilikte sevgi dili”… Hayatımıza yeni bir lisan daha girmiş farkında olmadan. Öyle bir lisan ki, kelimelerle sınırlayamazsınız… Yabancı dil sözlüğüne benzemez mutlu yaşamın lisanı… “Evlilikte eşlerin karşılıklı olarak sevgi dilini öğrenmesi…” Sevgi dili sonradan öğrenilir mi? Bazen evet. Eğer öğrenemiyorsak bize yardımcı olan ve “öğreten” mutlaka oluyor. İşte o dili sevgiyle “öğreten” Nurdan Hanım…

Yaşam koçluğu nedir ve yaşam koçu kimdir?

Bir tür rehberlik. Kendi ilkelerini kullanan ve kendi yöntemleri olan rehberlik yöntemi. Öğretmenlerden kaynaklanmakta. Özellikle engelli sporcu çocukları yüreklendirmek, başarabileceklerine inandırmak üzere hayata geçirilmiş bir süreç. ABD’de başladı. Ama ülkemizde henüz yeni.

Ne zamandan beri var? Dünyada ve Türkiye’de…

1959-1960’lara gitmekte. Biz de ise biraz daha geç 90’larda tanıştık. Yeni sayılır. Üniversitelerde incelenmesi ve paylaşılması, uluslararası işbirliği içerisinde bize geçti. Kişisel gelişim olgusu taşımış ve kişisel gelişim çerçevesinde en çok yararlanılan yöntemleri barındırır.

hayatın-bilgeliği-herkesin-hakkıdır-3

Yöntemler derken…

Öğrencilere rehberlik, ailelere rehberlik, kurumlara rehberlik. Temeli şuna dayanır: Var olan potansiyelin açığa çıkarılıp yararlı bir şekilde kullanılarak orunların giderilmesini sağlar. Planlama ve programlama teknikleri üzerinden. Odak noktası “motivasyon”.

Yayılma ve yaygınlaşma nedenleri…

İnsanların yaşam akışı içerisinde bocaladığı noktada bir profesyonel desteğe, bakışa; kendi bunaldıkları noktanın açıklanmasına ya da yeni bakış açıları kazanmaya ihtiyacı var. Şimdi yaşam koçluğuna daha fazla ihtiyacımız var. Eskiden geleneksel Türk aile yapımız karşılıyordu. Mahallemiz karşılıyordu. Çocuklar sokakta oynarken ya da düştüklerinde veya kavga ettiğinde mahalledeki bir “yenge” ya da “hala” veya “yaşlı biri” onları “Kavga etmeyin” şeklinde uyarıyordu. Yapılması gerekeni söylüyordu. Ya şimdi? Kimse kimseyi umursamıyor. Büyüklere “Sana ne!” deniyor. Manevi değerlerde sarsıntı var. Çekirdek ailelerdeki aile ilişkilerinde insanların birbirine tutumu ve çocukların gelişimi yani iletişimi zorlayıcı nitelikte.

Toplumsal zedelenme söz konusu…

Aslında evrensel bir olgu. Diğer ülkelerde de böyle. Daha çekirdek aileler, daha kalıplar, zamanın yetmemesi. Teknolojinin hızı nedeniyle çok yönlü olabilmek birbirine olanı özeni ve zamanı kısıtladı.

Siz “danışan” diyorsunuz; ben “müvekkil” diyorum. Müvekkilin ihtiyaç duyduğu süre…

Konuya bağlı. Bir seansla olabilir. Herhangi bir konuda kargaşa yaşıyordur. Kullandığımız tekniklerle, daha ziyade de soruları kullanıyoruz ve aslında ne yapacağını o anda da bulabilir.

Seans, “terapi” midir?

Terapi farklıdır. Terapi geçmişi de, gelecek kaygılarını da alır. Ama yaşam koçluğu o anda ne yapması gerektiği gibi belli çerçeveyle sınırlıdır.

hayatın-bilgeliği-herkesin-hakkıdır-4

Bireysel koçluk; yönetici koçluğu; kurumsal koçluk…

Her üçünde de “insan” var. İnsan temelli ilişkilerden söz ediyoruz. Etkin iletişimden söz ediyoruz… Ailede de bireyde de gereklidir. Bireyde kendi iç dünyasıyla iletişiminde gereklidir. Kurumlarda ise işveren ya da iş arkadaşlarıyla gereklidir. Bireysel çalışıyorum ve grup eğitimleri yapıyorum. Yaşantı gruplarını psikoterapi niteliği ile yapıyorum. Yaşam koçluğunda grup yok.

İnsanlar psikologa gitmemek için sizi mi tercih ediyor?

Değil. Ben psikoterapistim. Ruh sağlığı onarımı demektir. Yaşam koçluğu çerçevesinde aldığım insanlarla tıkanmalarını ve zorlantılarını uzun seanslarla çalışmıyorum. Konu odaklı çalışıyorum. Hangi konuda rehberlik alıyorsa o konuda kendi potansiyelini kullanmayı, odaklanmayı konsantre olarak yaşadığı sorunun üstesinden gelmesine yardımcı oluyorum. Psikoterapide ailenin tutumu, onun geçmiş yaşantıları, geleceğe ilişkin kaygıları ve hatta rüyaları çalışılıyor.

Danışmanlık, koçluk veya terapi… Önemli olan…

Her birinin ayrı önemi var. Yaşam koçluğu ile “Ben ne yapacağımı bilmiyorum” diyen birine bir veya iki seans çalışmayla yön bulmasını ve hayatını rahat sürdürmesini sağlayabilirim. Psikoterapiyle de yıllardır bunalmış, sorununu aşamamış birine yardımcı olabilir, yeni bakış açılarıyla hayata yeniden devam etmesini sağlayabilirim. Farklı kulvarlardır.

Doktor vasıtasıyla yapılan tedaviye ruhsal biçimde refakat midir?

Bir anlamda, evet. Çünkü ilaç tedavisi süren, psikolojik tedavi gören danışanlarım var. Hekimi ile işbirliği içerisinde davranışlı tedavi yöntemlerimi kullanıyorum ama paslaşabiliyorum. İlaçlarını bırakmışsa yeniden başlaması üzerine kontrol isteyebiliyorum.

İşyerinde sükûnet, geçmişiyle yaşamamak ve şimdiki zamanla mutlu olmak…

Evet, benim ilgi alanımda… Tarif edecek olursam; kendi yaşam akışına hâkim olmak. Geçmişindeki hatalarını da kabul ederek bugünü keyifle geçirmek. Geçmişe bakarken bugünü kaçırmamak. Gelecek kaygılarıyla bugünü yok etmemek. Bunlara dair perspektif ediniyor.

hayatın-bilgeliği-herkesin-hakkıdır-2

Müvekkillerinizin çoğunluğu erkek mi kadın mı?

Farklı aile ilişkileri çalışıyorum. Eşler gelebiliyor. Bazen de çocuk ve baba. Yani çatışma odaklı. Çatışma kimler arasındaysa onlarla çalışıyorum. Dolayısıyla “cinsiyet budur” denemiyor. Konu ve sorun odaklı. Her yaş grubuyla çalışabiliyorum. Her eğitimden ve her koşuldaki insanla…

Görevlerinizden biri de aile bütünlüğünü korumak…

Elbette. Aile bütünlüğü ve dolayısıyla toplumun bütünlüğü. İyi olmak kavramından söz ediyoruz. Çok başarılı olmayabilir ama insanın kendini iyi hissedebilmesi.

Yaşamsal kriz ve karar vermede yaşanan krizler var ve çözüm buluyorsunuz

Kendi çözümünü bulmasına yardımcı oluyorum. Farklı bakış açıları kazanmasını sağlıyorum. Sürekli aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar beklemek büyük bir yanılgıdır. Farklı yollar denemesinde yardımcı olmak. Fark etmesini sağlıyoruz. Hata yaptığı yeri fark ediyor. En önemlisi kendi potansiyellerini fark ediyor.

Psikodramanın buradaki rolü…

Psikoterapist olmamı biçimleyen psikodramadır. Kuramsal ve literatüre dair ifadelerden çok anlaşılır kavramları tercih ediyorum. Psikodrama, psikolojik olarak sıkıntı duyduğu, sıkıştığı ve tıkandığı konunun psikolojik açıdan anlaşılır hale gelmesi için somutlaştırılması, dramatize edilmesi. Çok tiyatral değil. Tiyatroda yarı yapılandırılmış ya da doğaçlama rolden bahsediyoruz. Oysa burada yaşanan olayı veya süreci hatırlayıp kendisiyle objeler kullanması. Yaşayan insan, çatışma içindeki biri de olabilir, geçmiş yaşantıda kaybettiği biri olabilir. Yaşadığı sorunu somutlaştırmasına yarıyor. Sembol niteliğinde objeler kullanıyoruz. Karşılıklı diyaloğu, etkileşimi yerine geçerek görüyor; “empatiden” biraz daha ileri bir adım.

Gruplarda yaşadığınız sorunlar…

Çocuklarla rahat çalışıyoruz. Keyifli oluyor… Rahatlar. Geçmiş yaşantıları çok değil. Eğitime ve değişime yatkınlar. Ön yargıları fazla değil. Torbalı’da yetişkin yaşantı grupları kısıtlı. Küçük yer olması nedeniyle herkes birbirini tanıyor ve burada konuşulanın burada kalacağı protokolü yapılarak çalışılıyor.

Mesnevi terapi…

Keyifli bir nokta. Hayatın bilgeliğinin herkesin hakkı olduğunu düşünüyorum. Bilgelikle buluşma çok değerli ve anlamlıdır. Özellikle manevi değerlerin sarsıldığı ya da dağıldığı veyahut manevi değerlerin dikkate alınmadığı dönemler yaşıyoruz. Manevi bilgelik yol gösterici. Mesnevi hanların okuyarak aktardıklarından bağımsız olarak toplumdaki her insanın mesneviyi anlamasını, Mevlana öğretilerini bilmesini, evrensel bütünlüğü inancın yol göstericiliğini hissetmesi güven ve huzur demektir. Ney çalgı aletinin sesi nefestir. İnsanın hayata katılımını temsil eder.

Su, renk ve müzik; terapinin unsurları…

Her insanın kendi renkleri vardır. O renklerle huzurludur. Kendi akışı vardır. Buradaki gelgitler, yorgunlukları vardır. Sadece bireylerle ilgili değil… Evlilik yorgunluğu… Ciddi bir zorlantıdır. Sadece Türklere özgü değil. Bergama’daki Asklepion’da terapi odalarını görürsünüz. Su arkları var. Duvarlara yansıyarak çıkardığı ahengi hissedersiniz.

Bana Tanrı Asklepios’u hatırlattı…

Doğru. Dünyanın ilk ruh sağlığı merkezi de Asklepion’dur. Psikoterapi kavramının asıl çıkış noktasıdır. Psikoterapistler, psikodramatistler psikoterapi kongresine gelir ve “Asklepion” sadece bizim için açılır… Başkaları için kapalıdır.

Eklemek istedikleriniz…

Eşlerin gideceği danışmanlık farklı bir program var. Ortalama olarak yılda 120 bin çiftin boşanmakta olduğu biliniyor. Aile Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın sağlıksız kararlarla boşanmaya giden evlilikleri kurtarmak için birlikte yürüttükleri bir programdır. Aile Mahkemesi konuyla ilgili eğitim verdiği avukatlar aracılığıyla boşanmak isteyen çiftleri en az 90 dakikalık 4 seans süren danışmanlığa yönlendirilir. Bu danışmanlar Sosyal Hizmet Merkezleri’nde kadrolu görevliler olacak. Çiftlere boşanma öncesi, boşanma süreci ve sonrası olmak üzere 3 aşamada hizmet verilecek. Ege Kişisel Gelişim’de çiftler etkin iletişim, nitelikli beraberlik, kriz çözme, empati, stres yönetimi ya da özgün sorunlar hakkında farkındalık ve farklı bakış açıları kazanmak konularında destek alır. Kendilerinin ve eşlerinin “sevgi dilini” öğrenir. İlk yıllarda evliler için karşılaştıkları rollere alışmak, evliliğe uyum; uzun süren evliliklerde evlilik yorgunluğu en önemli konulardır. Sağlıklı iletişim ve bütünleşmeye yönelik harcanan çabalar yarar sağlıyor elbette.

Nurdan Yoldaş kimdir?

1965 yılında Kars’ta doğdu. Evli ve 1 çocuk annesi. Ordu Sağlık Meslek Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. Prof. Dr. Abdülkadir Özbek Psikodrama Enstitüsü’nde asistanlık ve yöneticilik yaptı. PSI (Public Service Intenational) “Eğitimcinin Eğitim Programı ile devam eden eğitim süreci var. KİGEDER (Kişisel Gelişim Derneği) İzmir Temsilciliği’nin yöneticisi. “Manevi Bilgelik”, “Etno Drama”, “Mesnevi Terapi ve Azerbaycan Öykülerinin Psikoterapi Alanında Kullanımı” konusunda özel çalışmalar yürütmekte ve makale, seminer ile konferanslarıyla gündeme damga vuran bir isim. İzmir Psikodrama Derneği kurucu üyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) üyeliği söz konusu. Nurdan Hanım’ın bir de gazetecilik yönü var. Büyük Torbalı Gazetesi’nin köşe yazarlığını yapmakla kalmayıp İzmir Kadın Yazarlar Derneği üyesi ve Torbalı Gazeteciler Cemiyeti denetim kurulu üyesi. Ege Kişisel Gelişim Ruh Sağlığı ve Yaşam Koçluğu Merkezi’nin kurucusu ve yöneticisi. Nurdan Yoldaş’ın otobiyografisi sayfalara sığmadığından sadece kesitler alabildik.

Share this article!

Speak Your Mind

*

css.php