Kişisel Gelişimde Zekâ Kavramı

Kişisel Gelişimde Zekâ

Kişisel Gelişimde Zekâ

Zekâ Kavram’nın Önemi

Zekâ kavramı insanın oluşumuyla var olan ve insanlık tarihinin her döneminde tartışılan bir konudur.
Zekânın anne karnında oluşmaya başladığı ve doğuştan var olduğu, kişilerde belli ölçülerde bulunduğu düşünülmektedir.
Her insanda zekânın varlığı testlerle ölçülebildiği halde, biz yine de kendimizin ya da çocuklarımızın yeteri kadar zekâya sahip olup olmadığımızı merak eder kıyaslamalarda bulunuruz.

Zekânın Olmadığı Durumlar?

Zekânın yeterli olmadığı durumlarda; düşünme, akıl yürütme, yaşam olaylarıyla ilgili var olan gerçekliği algılama, kişisel gelişim sağlama gibi yaşamın anlamlı ve uyumlu yaşanmasına yönelik tutum ve davranışların gösterilemeyeceği bilinmektedir. Bu denli önemli işlevi olan zekânın yeterliliği az ya da çok olması o nedenle her birey için önemli olmaktadır.

Zekâ aynı zamanda yaşam olaylarının sürecindeki olumlu ve olumsuzlukların karşılaştırılması, yargıların değerlendirilmesi ve bunun sonucunda vargılara ulaşılması açısından da önemlidir. Varılan sonuçlar birey için karar verme ve yol tayin etme açısından yaşamını en azından tutumunu belirlemek bakımından önemli bir durumdur. Çünkü insan yeni karşılaştığı sorunlara uygun çözümler bulmak için gerçekliği algılama, değerlendirme ve yargılar edinerek bunları kullanmak zorundadır.

Aynı zamanda yaşamını kendisine verimli biçimde kullanmak adına zihnin tüm öğelerini ve yeteneklerini kullanması gereklidir. Kişisel gelişimini de bu yeni kullanımı sağlamaktadır.
Bu nedenlerledir ki en öz haliyle zekâ; anlama ve anlaşılanların kavranması kapasitesi olarak tanımlanmaktadır. İşte zekâ testleri ile ölçülebilen aslında bu kapasitenin alt ya da üst sınırlarıdır.

Bu ölçümlere ilişkin duyduğumuz bazı tanımlamalar vardır; zekâ derecesi, zekâ geriliği, zekâ katsayısı, genel zekâ, üstün zekâ v.b.

Zekâ Testleri Tanımı ve Günümüzde Kullanımı

İngilizce’de zekâ katsayısı veya zekâ derecesi ifdelerinin karşılığı olan Intelligence Ouotient sözcüklerinin baş harflerinin kısaltması ile IQ olarak adlandırılır. İçerik olarak zihinsel işleyiş puanını belirlemekte kullanılmaktadır.

Tespit edilen skor zihinsel yaş ile doğum tarihine göre bulunan yaşın birbiriyle karşılaştırılması sonucu elde edilen puan yüzdesi ile açıklanmaktadır. Ortalama olarak bir insanın IQ puanı 85-105 arasında olarak kabul edilmektedir.

1960’lı ve 1970’li yıllara dek bilim insanları zekâ hakkında eski teorileri araştırmak, gerçekliği ya da geçersizliği konularına ağırlık vermişlerdir. 1970’lerden sonra yeni fikirler geliştirmişlerdir.

Zekâyı ilk ölçme girişimi denemeleri; Fransa’da okullarda öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların normal çocuklardan ayrılması amacıyla 1905 yılında geliştirilen Binet-Simon testidir.
Daha sonra; Binet-Simon ölçeği, ABD’de 1916 yılında Terman tarafından geliştirilerek, Stanford-Binet Zekâ Ölçeği adını aldı. 3 – 16 yaş grubu için ayrıştırılmış ve standartlaştırılmıştır.

Sonraki yıllarda bilim insanlarınca yeni araştırmalarla geliştirilmiştir. Bu gün dünyada yaygın olarak kullanılan Tüm Wechsler ölçeklerinin yapıları benzerdir.

Wechsler ölçeklerinin geliştirilmiş son düzenlemelerinde; genel zekâ görüşü yerini korumakla birlikte; algısal organizasyon, sözel kavrama, çeldirilemezlik, işlem hızı şeklinde 4 faktör puanı ile akıcı zekâ eklenmiştir.

Günümüzde; WPPSI (okul öncesi), WISC (çocuklar), WAIS (yetişkinler) ölçekleri en çok kullanılanlardır..

Bu ölçeklerden sözel alanı kapsayan; genel bilgi, aritmetik, kelime hazinesi, muhakeme, benzerlik testlerini kapsar.
Performansı kapsayan testler; resim tamamlama, küplerle desen, resim düzenleme, şifre parça birleştirme için geliştirilmiştir.

Bütün bunları ölçen alt testlerin sonucunda elde edilen puanların hesaplanmasıyla sonuçta tek bir puana ulaşılmaktadır.

Zekâyı Etkileyen Olumlu ve olumsuz Etkenler

Temiz hava, fiziksel egzersizler, okuma alışkanlığı, düzenli beslenme ve B 1 vitamininden yeterli düzeyde yararlanmak zekâyı etkilemektedir. Ayrıca; Gün içinde küçük molalar ve keyifli aktiviteler, klasik müzik, bilmeceler ve zekâ oyunları da olumlu etkenlerdir.

Zekâyı etkileyen olumsuz faktörler olarak ta; yetersiz sıvı alımı, sürekli 8 saatin altında uyumak, sınırlı sosyal hayat, duygusal hayatın düzensizliği, sigara ve alkol kullanımı, çok yağlı yemek sayılabilmektedir.

Günümüzde bilimsel araştırmalar, bir yandan beynin ne kadar karmaşık olduğunu ve onun hakkında ne kadar az şey bildiğimizi gösterirken, bir yandan da beynimizin performansını önemli ölçüde arttırmamızın mümkün olduğunu göstermiştir.

Share this article!

Speak Your Mind

*

css.php