Yaşam Koçluğuyla Yönlendirme

Yaşam Koçluğu-Yönlendirme

“Neye inanırsak onunla karşılaşırız.” ifadesini duymuşsunuzdur. Nereye bakarsak, nasıl bakarsak öyle görürüz gibi bir şey bu. Öfkeli olduğumuz zaman gergin ifadelerle ilişkilerimizde yeni kırgınlıklara neden olduğumuz gibi, olumsuzluklara odaklandığımızda da onları çoğaltmış oluruz. Elbette bunun tersi de mümkün. Olumlu düşünerek beynimizi sadece olumluya yönlendirerek daha iyi sonuca ulaşabiliriz. Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, düşünce sistemimizde beyin komutlarla çalışmakta, hatta programlanabilmektedir. Aşağıdaki örnek, olumlu ya da olumsuza yönelik beklentinin sonucu etkileyebildiğini gösterir niteliktedir.

 

Bireysel yaşam koçluğu çalışmamızda, kemoterapi görmekte olan annesinin tedaviden çok sonrasındaki yan etkilerden, halsizlik ve kusmadan korktuğunu fark eden bir danışanım, çaresizliğini paylaştı. O gün, beyin gücünü ve beklentilerin duruma ilişkin sonucu etkilediğini, yanlış inanışların psikolojik etkisini ve bakış açısının değiştirilebileceğini çalıştık. Bir hafta sonraki görüşmede anne, danışanımın yardımıyla, telkinleriyle tedavi sonrasındaki süreci çok iyi geçirdiğini fark etmiş ve bunu sevinerek ziyaretine gelen konuklarıyla paylaşmıştı.
Çalışmaya gelirken annesinin “ İyiyim, sayende çok rahatım. Sen git işine bak.” diyerek yolcu ettiğini, evde yalnız kalabildiğini ifade ediyordu. Anneye “Nasıl olmak isterdin? Düşüncelerini iyi olmaya yönlendirirsen neler kazanacaksın? Yan etkilerin herkeste görülmediğini biliyor musun?” gibi sorular sorarak, onun olumsuz düşüncelerini yeniden biçimlemesine yardımcı olmuştu. Yaptığı yönlendirmenin etkisinin bu denli oluşuna şaşırdığını, sonuçtan çok etkilendiğini, aynı olumlu geri bildirimi eşinden de aldığını ifade etti. Herhangi bir ölçüm yapılamayacak bu çalışmayı değerlendirdiğimizde, annesinin aldığı önceki kemoterapi uygulamalarının ardından yaşadığı yoğun halsizlik, mide bulantıları, keyifsizlik gibi belirtileri bu kürde yaşamadığını belirtmektedir. Kendisini kutlamak için ne yaptığı sorulduğunda, ödüllendirmenin aklına gelmediğini, annesinin iyi olmasının kendisi için ödül olduğunu ifade etti. En önemlisi kendisini çaresiz hissetmiyor, elinden geleni yapmış olmanın psikolojik rahatlığını yaşıyordu.
Görüldüğü gibi, olumlu ya da olumsuz beklenti, sonucu etkilemektedir. Bilinmelidir ki, başkası için çok olumsuz geçen bir durum, bizde de aynı etkiyi göstermeyebilir. Her insanın psikolojik dayanıklılık ve fiziksel tepkileri kendine özgüdür. Hatta bu psikolojik dayanıklılık ve fiziksel tepkiler, bir kişinin hayatında farklı dönemlerde, farklı biçimlerde olabilmektedir. Önceden daha fazla tepki vermemize neden olan ve bizi strese sokan, zorlayan durumlar, zaman içinde kişisel gelişimimiz, psikolojik dayanıklılığımız ve olgunluğumuz arttıkça daha hafif atlatılabilmektedir.
Not: Yazıda örnek olarak verilen diyalog için danışanın izni alınmıştır. İzin alınmayan çalışmalar örnek olarak kullanılmamaktadır.

Share this article!

Speak Your Mind

*

css.php